14 Ocak 2014 Salı

Bağçası var bağı vaR!!

Evett...

İnsanlar yerleşik düzene geçiyor, herkes bir bağ bahçe sahibi oluyor her şey filmlerdeki gibi ekip biçip yaşıyorlar vs vs...

Ama sonra yıllar geçtikçe ve zamanın başından beri süre gelen güçlünün zayıfı yönetmesi kanunu yeniden ortaya çıkıveriyor...


Büyük ihtişamlı geniş toprakları içeren kuleler, saraylar yapılıyor insanlara buraların etrafındaki topraklar veriliyor, ekip biçmeleri için işte ilk kiralama, hisse alma, vergileme sistemi ortaya çıkmaya başlıyor...

Geçmişin özgür insanı canının korunması, karnının doyması karşılığında ekininin 3'te 2'sini derebeylere veriyor, geri kalanıyla da yaşamaya çalışıyor ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak üzerede takas yöntemini kullanmaya başlıyor...

Bugün geçmiş bilinmeden yaşanmaz Tarih, Antropoloji, Coğrafya, Arkeoloji ve diğerleri hep bunun için var geçmişi hatırlamak ve ders çıkarmak için...

Ne demiştik geçmişin özgür insanı, derebeylere bağlanıyor ve onlara yeni bir ad veriyorlar ''KÖYLÜ''
ama gerçekte söylenmek istenen ''KÖLE'' bağımlı olma, itaat etme, başkası için çalışma, kurallar, cezalar hep bir baskı ve korku ortamı yaşanıyor...

Derken derebeyler topraklarını genişletmek, halkları yönetmek için savaşlara başlıyor, bir nevi 
''Game Of Thrones'' durumları ve bu savaşlar icatların yapılmasına neden oluyor, her bir icat ve buluş o zamanki insanların ölmesine ve bağımlı hale gelmesine bir basamak hazırlıyor...

Her neyse işin bu kadar politiğine girmeden insanlar pazarlar kurmaya, hanlarda ticaret yapmaya başlıyor bunu sağlayan bugünkü fabrikalarında temelini oluştıran manüfaktür yapılar dediğimiz zanaatkarların bir araya getirilerek oluşturulan yapılar sayesinde başlıyor...

O zaman zanaatkarlara verilen isim artizan, demir ustaları, nal ustaları, kılıç ustaları bunlar hep artizan olarak 
geçiyor, savaş ortamı var haliyle parayı kazanan ve ticaretin başlamasını sağlayan da onlar oluyor...

Bugünün dünyasında da değişen hiçbir şey yok yine silah satıcıları savaşın finansörleri oluyor ve yeni pazarlar global şirketlerin emrine sunuluyor...

İcatlar dedik onlar sayesinde toplumlar gelişmeye başlıyor ve farklı toplumların yaşadığını öğreniyorlar, hükümdarlıklar , imparatorluklar oluşmaya başlıyor...

Ticaret artık köylüden almayla sınırlı olmuyor öteki dünya denilen topraklardan da yapılmaya başlanıyor
baharat yolu, ipek yolu kuruluyor, medeniyetler oluşuyor vs vs...

Zaman hızla akıp gidiyor imparatorluk savaşları, din savaşları, derken insanoğlu bir yandan da üretmeye devam ediyor ve üretimi daha kolay yapabilmek içinde yollar aramaya devam ediyor ve derken

Yıl 1764' te James Watt isimli genç bir mühendisin ''Buhar Gücü''nü keşfetmesiyle her şey değişiyor,
eğer bu keşif hiç yapılmasaydı bugün dünya bu halinde olmayacaktı...

Tabii bu buluş inanılmaz bir üretim patlamasına neden oluyor ve yığın kaynak sorunu oluşmaya ve devletin rolünün sorgulanmasına yol açan etkiler ortaya çıkmaya başlıyor...

Herkes ne yapacağız, ne edeceğiz derken 1776 yılında Adam Smith isimli olmaz olasıca bir adam ''Ulusların Zenginliği'' denilen ve Dünyanın içine etmiş olan ''KAPİTALİZM'' sistemini ortaya atıyor...

Aman Allahım nasıl bir üretme, nasıl bir kaynak talanı, nasıl bir yağmacılık ve sömürü düzeni başlıyor öyle böyle değil, ve işte o zaman en sevdiğim sözlerden biri olan dörtlük söyleniyor 
  • Son ırmak kuruduğunda,
  • son ağaç yok olduğunda,
  • son balık öldüğünde
  • beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.

Malesef anlamıyoruz bugün hala geçerli neyse çok uzuyor, gel gelelim yıl 1789'u gösterdiğinde bir kıyamet kopuyor halklar ayaklanıyor ve adına ''Fransız İhtilali'' denilen insan hakları ayaklanması başlıyor...

Tarihte yer alan bu üç çok önemli olay günümüz medeni?? insanının ve dünyasının ortaya çıkmasını sağlıyor
sonuç mu ''Sanayi Devrimi'' dediğimiz gelecek yazı konumuz ortaya çıkıyor...

Uzun süre oldu yurtdışı gezimden dolayı yoktum artık buradayım vakit buldukça yazacağım

Sevgiyle kalın unutmayın hayat tek gün o da yaşadığınız!!

Yeni yetme İK'cı ;)


1 yorum:

  1. Sevgili Kariyer Blog Yazarımız;

    Günümüzün en büyük sorunu işsizlik ve kariyerdeki yetersizliktir.

    İşte bu sorunları çözmek üzere yepyeni bir kariyer sitesi geliştirdik.

    İş Arama ve İş İlanına Yüksek Ücret Ödeme Devri Sona Eriyor !
    Çoğu işsiz yada işini değiştirmek isteyenler çeşitli kariyer sitelerinde saatlerce iş aramaktan, cv doldurmaktan ve yaptığı iş başvurularına cevap alamamaktan bıkmış durumdadır.

    Kariyer sitesi tekeli nedeniyle, İşverenler ise çok yüksek rakamlarda iş ilanı vermek zorunda kalmaktadır.

    İşte bu dertlere son veren yeni nesil kariyer sitesi http://www.kariyername.com yayın hayatına başladı...

    Sizi de sitemizde görmekten onur duyarız !

    YanıtlaSil